Doğu Türkistan’daki zulümleri örtbas etmeye çalışan Çin’den pişkin bir açıklama geldi. Katıldığı bir forumda konuşma yapan Şi Cinping, dünyanın hegemonya değil, adalet istediğini belirtti.
Çin, Joe Biden yönetimindeki ABD’yi ticarette ve jeopolitik açıdan hegemonik olarak davranmakla suçluyor. ABD ise Çin’in Doğu Türkistan ve Hong Kong’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle “ciddi endişe” duyduğunu söylüyor.
Çin’den pişki açıklama: Dünya adalet istiyor
Bo’ao Asya Forumu’na katılan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bazı ülkelerin “bariyerler inşa etme” ve “ayırma” çabalarını eleştirdi, hegemonik güç yapılarının reddedilmesi çağrısında bulundu.
“Dünya adalet istiyor, hegemonya değil.” diyen Şi, “Büyük bir ülke, daha fazla sorumluluk üstlendiğini göstererek büyük bir ülke gibi görünmelidir.” ifadelerinde bulundu.
Şi, sözlerinde herhangi bir ülkeden bahsetmese de eleştiri oklarının hedefinin ABD olduğu belirtiliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü: Çin, Uygur Türklerine sistematik zulüm uyguluyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 53 sayfalık yeni raporunda Çin liderliğini, “yaygın ve sistematik kitlesel gözaltı, işkence ve kültürel zulümden” sorumlu tuttu.
Uygur Türklerine ve diğer Müslüman Türk azınlıklara karşı, belli bir nüfusu doğrudan hedef alan, “kitlesel keyfi alıkoyma, işkence, kitlesel takip ve gözetim, kültürel ve dini terkin, ailelerin dağıtılması, Çin’e zorla geri gönderilme, zorla çalıştırılma ve cinsel şiddet” gibi insan hakları ihlalleri tespit edildiğine dikkat çekilen raporda, Çin, Doğu Türkistan’da insanlığa karşı suç işlemekle suçlandı.
HRW Çin Direktörü Sophie Richardson ise “Çinli yetkililer Müslüman Türklere sistematik bir şekilde zulmediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Richardson, Çin’in “mesleki eğitim” sağladığını ve radikalleşmeyi önlediğini iddia ettiğini ancak bu söyleminin insanlığa karşı işlenen suçları gizleyemediğini ifade etti.
Çin’in işlediği “insanlık suçlarının” uluslararası hukukta en ağır hak ihlalleri arasında yer aldığına dikkat çekilen raporda, Uygur Türklerine karşı zulmün son yıllarda eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne, Çin’in “insanlığa karşı suç” iddialarını araştırmak, sorumluları belirlemek ve cezalandırmak için bir komisyon kurması çağrısı yapan HRW, ilgili hükümetlere ise bu suçları işleyenlere yaptırım, vize ve seyahat yasağı uygulaması çağrısında bulundu.
HRW, Çin’in Uygurlara yönelik bu tutumunu tersine çevirmenin uluslararası toplumun birlikte harekete geçmesiyle mümkün olduğunu vurguladı.
Çin’in Doğu Türkistan’daki zulümleri uygulamaları
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, çok sayıda Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Doğu Türkistan‘da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.