Çarşamba , Kasım 20 2024

Güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranları için yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretime ağırlık vermek mecburiyetindeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D–8) Teşkilatı 10. Zirve Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanabilmesi için yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretime ağırlık vermek mecburiyetindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D–8) Teşkilatı 10. Zirve Toplantısı’na Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katıldı.

Zirve katılımcılarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine D-8’in kuruluşuna öncülük eden merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle yâd ederek ve D-8’in bugünlere gelmesinde emeği olan tüm siyaset ve devlet adamlarına şükranlarını sunarak başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve’nin hayırlara vesile olmasını dileyerek bu toplantıyla birlikte Türkiye’nin dört yıla yakın bir süredir deruhte ettiği dönem başkanlığını, dost ve kardeş Bangladeş’e devrettiğini söyledi.

Bangladeş Halk Cumhuriyeti Başbakanı Şeyh Hasina’ya başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bangladeş’in 50’nci bağımsızlık yıl dönümünü de tebrik etti.

“BARIŞ, HUZUR VE ESENLİK DOLU BİR DÜNYANIN TESİSİ İÇİN MÜCADELE ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Sekretaryasına İstanbul’da ev sahipliği yapılan, üç kıtada temsil edilen D-8 Teşkilatı’nın, kuruluşundan bu yana geçen çeyrek asırlık dönemde güçlenerek yoluna devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Örgütümüzü kurarken ‘savaş yerine barışın’, ‘çatışma yerine diyalogun’, ‘çifte standart yerine adalet ve kalkınmanın’ hâkim kılınmasını esas almıştık. ‘Üstünlük yerine eşitliğin’, ‘sömürü yerine paylaşımın’, ‘baskı ve tahakküm yerine insan hakları, özgürlük ve demokrasinin’ egemen olmasını şiar edinmiştik. Daha adil, daha müreffeh, daha istikrarlı bir dünya hedefiyle çalışan bir yapı olarak geride bıraktığımız sürede önemli işlere de imza attık. Ancak önümüzde hâlen katetmemiz gereken ciddi bir mesafe olduğunu da biliyoruz. İnşallah el birliği içinde çalışarak barış, huzur ve esenlik dolu bir dünyanın tesisi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle son bir yıldır küresel çapta bir imtihanla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, “Şimdiye kadar 192 ülkede yaklaşık 3 milyon insanın hayatına mal olan bu salgın, dünya genelinde birçok çarpıklığı gün yüzüne çıkardı. Salt maddi zenginliğin sosyal adalet ve refahı temin etmeye kâfi gelmediği, salgın döneminde çok acı bir şekilde görüldü” dedi.

“SALGINLA MÜCADELEDE İLK GÜNDEN BERİ ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİK”

Salgınla mücadelede, ilk günden beri uluslararası iş birliğinin önemine ve zaruretine dikkat çektiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara en ileri sağlık hizmetlerini sunarken, dost ve kardeş ülkeleri de asla kaderlerine terk etmediklerini vurguladı.

“157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa gönderdiğimiz tıbbi yardımlarla, bu zor dönemde dayanışmamızı açıkça ortaya koyduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 üyesi olarak salgının küresel düzeyde borç krizine dönüşmemesi için en yoksul ülkelere yönelik “Borç Ödemelerinin Ertelenmesi Girişiminin” başlatılmasını ve bilahare süresinin uzatılmasını desteklediklerinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin IMF ve Dünya Bankası gibi platformlarda bu amaçla başlatılan çalışmalara katkı sağladıklarını kaydederek virüse karşı en büyük güç olan aşı meselesinin çıkarlara ve kâr hırsına kurban edilmemesi gerektiğini her platformda açıkça ifade ettiklerini hatırlattı.

“YERLİ AŞIMIZI TÜM İNSANLIĞIN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak hâlihazırda insan deneylerini yaptığımız yerli aşımızı, süreçlerin tamamlanmasını müteakip, ‘kimsenin geride bırakılmaması’ ilkesiyle tüm insanlığın istifadesine sunacağız” açıklamasında bulundu.

Kovid-19 hastalığı nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, hastalara da acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden bizi ve tüm insanlığı bu musibetten bir an önce kurtarmasını niyaz ediyorum” duasında bulundu.

Türkiye’nin D-8 dönem başkanlığı sürecinde açıklamış olduğu öncelikler doğrultusunda, Teşkilatı güçlendirmeye ve bölgesel iş birliğini daha da geliştirmeye çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de Bangladeşli kardeşlerimizin isabetle belirlediği ‘Dönüştürücü Bir Dünya İçin İşbirliği: Gençliğin ve Teknolojinin Gücünden Faydalanmak’ temasıyla toplanmış bulunuyoruz. 1,1 milyarı aşkın, çoğunluğu gençlerden müteşekkil D-8 nüfusu, en değerli zenginliğimizdir. Güçlü ve etkili olmanın yolu iyi eğitim almış gençlere sahip olmaktan geçer. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Gutteres’in 2030 BM Gençlik Stratejisi’ni destekliyoruz. Bu stratejide belirlenen hedeflere öncülük etmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’da ev sahipliği yapmayı arzu ettiğimiz BM Gençlik Merkezi Projesi tamamlandığında bu Merkez, Teşkilatımızın kıymetli gençlerinin bir araya gelecekleri yeni bir platformu teşkil edecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin rekabetçi yapısında öne çıkabilmek için yüksek teknoloji ve inovasyonun anahtar konumda olduğuna işaret ederek, “Güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanabilmesi için yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretime ağırlık vermek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

“D-8 ARAŞTIRMA VE İNOVASYON ÖNCÜLERİ AĞI’ GİRİŞİMİNİ MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ”

Bu çerçevede, D-8 üyesi ülkelerin en prestijli üniversitelerinin dâhil olduğu “D-8 Araştırma ve İnovasyon Öncüleri Ağı” girişimini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yenilenebilir enerji, yapay zekâ, robotik, nesnelerin interneti, büyük veri, blok zincir ve nano teknoloji gibi yenilikçi alanlarda üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımız arasında bilgi paylaşımını mümkün kılan bu ağ, ülkelerimizin hak ettiği yere ulaşması bakımından kritik önemdedir” dedi.

Üye ülkelerin iş birliği potansiyelini ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, turizmden enerji ve ulaştırmaya, sağlıktan savunmaya kadar birçok alanda hayata geçirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 içi ticaret hacminin bugüne kadar yedi kattan fazla artmasının değerli olduğunu ancak bunu yeterli görmediklerini kaydetti.

D-8 Tercihli Ticaret Anlaşması’nın tüm üye ülkeler tarafından mümkün olan en erken zamanda yürürlüğe konulmasının da büyük önem arz ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin D-8 ülkeleri arasında ticaretin kolaylaştırılmasını teminen hazırladığı strateji belgesini üye ülkelere ilettiklerini, Ticaret Bakanlarının katılacağı bir toplantıya ev sahipliği yaparak bu konularda ilerleme sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslami finans kurumlarının likidite ihtiyaçlarını ve Müslüman coğrafyanın artan altyapı finansman ihtiyaçlarını aynı anda karşılayacak ve online platforma dayalı bir İslami Megabank fikrinin de yapılabilir olduğuna inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

“ÜLKELERİMİZİ KUR KAYNAKLI RİSKLERDEN KORUMAK İÇİN YEREL PARAYLA TİCARETE AĞIRLIK VERMEMİZ ŞARTTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8’in günün ihtiyaçlarına göre yenilenmesi, proje ve sonuç odaklı bir yapıya dönüşmesi, karar alma süreçlerinin hızlandırılması için adımlar atılması gerektiğini aktararak şu değerlendirmelerde bulundu: “Teşkilatımızı, bir önceki Zirvemizde de belirttiğim üzere, yeni üye ve ortaklarla güçlendirerek etki alanını daha da genişletmemiz gerektiğine inanıyorum. 2017 yılındaki İstanbul Zirvemizde, yerel paralarımızla ticaret yapma çağrısında bulunduğum da hatırlanacaktır. Geçtiğimiz dört yılda yaşananlar, bu çağrının isabetini ispatladı. Ülkelerimizi kur kaynaklı risklerden korumak için yerel parayla ticarete ağırlık vermemiz şarttır. D-8 Takas Bankası’nın bu kapsamda çalışmalarını hızlandırmasını, henüz bu mekanizmaya dâhil olmamış üyelerin de gerekli adımları atmasını bu bakımdan faydalı görüyorum. Üretimin, istihdamın, inovasyonun temel nüvesi son tahlilde özel sektördür.  D-8 çatısı altında özel sektörü destekleyen pek çok yapıyı hayata geçirdik.  Başta D-8 Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere, tüm bu yapıların daha aktif ve eşgüdümlü çalışması için diyaloğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Genel Sekreteri Cafer Ku Şaari’yi ve tüm Sekretarya personelini çalışmalarından dolayı tebrik ederek yaklaşan Ramazan ayının hayırlı, bereketli ve mübarek olmasını diledi.

“Bu ayı sadece ibadetlerimizi artırmak için değil, kardeşliğimizi de yeniden diriltmek, hatırlamak için bir fırsata dönüştürmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını yanında zulüm, açlık, yoksullukla mücadele eden Filistinli mültecilere, Arakanlı, Yemenli, Suriyeli muhacirlere de sahip çıkmanın gayretinde olmak gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki; kardeşliğimiz ne kadar kaviyse, Müslümanlığımız da o derece sağlamdır, muhkemdir, sarsılmazdır. Kardeşliğimize sarılmaktan, dayanışmamızı güçlendirmekten, birbirimizi Allah için, O’nun rızası için sevmekten başka bir çıkış yolumuz yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa bir süre önce Bangladeş’te yanan hastane ve konutlar nedeniyle Bangladeş yönetimine geçmiş olsun temennilerini yineleyerek Türkiye’nin bu ülkede inşa ettiği sahra hastanesi projesini hayata geçirdiklerini, en kısa zamanda da inşa edilecek konutları tamamlayarak Bangladeş yönetimine vermeyi düşündüklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Dönem Başkanlığını devralan Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’yı ve Bangladeş’in dönem başkanlığını en güçlü şekilde destekleyeceklerini belirterek bugünkü Zirve’ye ev sahipliğinden dolayı da teşekkürlerini sundu.

Ayrıca Kontrol Et

Çin mallarını boykot etmezsek Türkistan ikinci Endülüs olur ve yeni istilaların önü açılır

İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi kurucusu İhsan Şenocak, Doğu Türkistan’da yaşanan zulme ilişkin çarpıcı açıklamalar …

Bir yanıt yazın